TARIMDA GÜNEŞ ENERJİSİ KULLANIMI

Tarımsal Sulama
Günes Enerjili Tarımsal Uygulamalar:
Genellikle şebeke hatlarından uzak yerlerde kalan tarımsal arazilerin elektrik ihtiyacının karşılanması için en uygun çözüm güneş enerjili sistemlerdir. Düzenli sulama tarımsal arazilerde en hayati konulardan biridir. Sulama islemi genellikle yer altı su kaynaklarına sondaj yöntemiyle ulaşılarak yapılır. Açılan kuyuya sarkıtılan sulama pompaları vasıtasıyla su yeraltından veya kuyudan çekilerek sulama kanallarına ulaştırılır.
Günes Enerjili Tarımsal Uygulamalarda Kullanılan Ekipmanlar:
Pompa: Özellikle solar enerjiye uygun olarak üretilmiş pompalar kullanılmalıdır. Bu sayede sistemin çektiği enerji miktarı düşecek; bu da güneş panelinin ve akünün kapasitesinin küçülmesini sağlayıp sistem maliyetini düşürecektir.
• Günes Paneli: Güneş panel, sistemin üreteci konumunda olması sebebiyle doğru bir şekilde tasarımlandırılmalıdır. Panel boyutlandırılması yapılırken yıl boyunca gündüz süresinin en kısa olduğu zaman (21 Aralık) değerleri alınmalı ve bu gündeki güneş ısınım değerlerine göre sistem simülasyonu yapılmalıdır. Çoğu zaman sistem tasarımındaki en büyük hatalar panel seçiminde yapılmaktadır. Panel boyutunun hatalı seçilmesi sistemin kıs aylarında çalışmamasına neden olacaktır. Ortadoğu’da farklı firmaların daha önce yapılmış uygulamalardan tarafımıza bu tarz şikayetler de gelmektedir.

 
      
Güneş enerjisi paneli
Akü: Akü tasarımı da en az güneş paneli boyutlandırılması kadar önemlidir. Bu tasarımda en önemli husus otonomi süresi denen kavramdır. Güneş hiç çıkmasa dahi pompanın ihtiyacı olan enerjinin sağlanacağı gün sayısına otonomi süresi denir.
Genel olarak otonomi süresi özel uygulamalar haricinde 3 gün olarak belirlenir. Yani bunun anlamı günes 3 gün çıkmasa dahi bizim ihtiyacımız olan enerji aküden temin edilecektir.
Bunun yanında akünün tamamen deşarj olması istenmeyen bir durumdur. Çünkü böyle bir durumda akünün ömrü azalmaktadır. Bu sebeple 3 günlük otonomi süresinin yanında akü amperajı yaklaşık %30. daha fazla seçilmelidir.
İnverter: Güneş panellerinden üretilen elektrik DC’dir. Bu nedenle direk olarak akü sarjına uygundur. Aküler de DC elektriği depolayıp ihtiyaç halinde DC olarak iletirler. Bu nedenle genellikle bu sistemlerde DC elektrik ile çalışan pompalar kullanılır.
Fakat bazen mevcut şebeke elektriği ile çalışan pompalar da kullanılmak istenebilir. Bu durumda DC/AC dönüştürücüye ihtiyaç duyulur. Fakat inverterler genelde %93-95 arası bir verimle çalıştıkları için pompaya gelen elektrik enerjisinde bir miktar kayıplar olur. Bu kayıpları engellemek açısından sistemin DC kurulması çok daha mantıklıdır.
• Özel Otomasyon: Şarj regülatörü için hazırlanan özel otomasyon sayesinde akünün şarj durumuna göre enerji tasarrufunda bulunmak açısından belirli saatlerde pompaların güç seviyesi düşürülebilmektedir.
Şarj Regülatörü: Şarj regülatörü panelden aküye gelen akımı kontrol eden elektronik bir cihazdır. Akünün fazla şarj ve deşarj olmasını engeller.
 
Günes Enerjili Tarımsal Sistemlerin Avantajları:
• Sadece ilk yatırım maliyeti vardır.
• İsletme maliyeti hemen hemen sıfırdır. (gerekli durumlardaki bakım maliyetleri hariç)
• Elektriksel kayıplar azdır.
• Montajı kolaydır.
• Şebekeye bağımlılık yoktur.
• ihtiyaca göre AC/DC elektrik üretebilme seçeneği vardır.
Sistem tasarımında üzerinde durulması gereken noktalar:
• Pompanın saatte çektiği enerji.
• Günlük su ihtiyacı.
• Su debisi.
• Toplam boru hattı uzunluğu, pompanın derinliği.
• Günlük çalışma süresi.
• Yılın en kötü güneşlenme değerine göre tasarım.
• Akünün otonomi süresi.



















Kaynak:solarCell güneş enerji sistemleri ltd.şti.

DAMLAMA SİSTEMİ UNSURLARI NELERDİR.

DAMLA SULAMA SİSTEMİ NASIL OLUŞUR
Bir damla sulama sistemi genel olarak su kaynağından başlayarak 

a) Kontrol ünitesi 

b) Ana boru hattı 

c) Yan boru hattı 

d) Lateral boru hattı 

e) Damlatıcılardan oluşmaktadır.

Kontrol ünitesi, pompa, basınç düzenleyici, filtreler, gübre tankı ve vanalardan oluşmaktadır.Ana  ve yan boru hatlarından sonra
Sistemin en önemli unsurlarından birisi de Lateral hattı ve damlatıcılardır. Lateral boru hattı basınçlı suyu damlatıcılara taşır. Suyun basıncı damlatıcılarda kırılır ve çıkışta sıfıra düşer. Böylece damlama olayı gerçekleşir.
Damla sulama sistemi ile verilecek su miktarı bitkinin isteğine bağlı olarak basınç-damlatıcı debisi çalışma süresi ilişkisinden yararlanılarak ayarlanır. Sulama zamanı bitkinin su isteğine bağlı olarak haftada 1 ile 7 gün arasında değişebilmektedir. Burada önemli olan ne zaman ve ne kadar su verileceğinin iyi bilinmesidir.

SERALARDA AŞIRI SULAMA..

SERALARDA ÇOK VEYA AZ SULAMANIN NEDEN OLDUĞU ZARARLAR NELERDİR
Seralarda aşırı sulama:
1. Sera içerisindeki havanın nispi nemini yükselterek hastalık ve zararlıların üremesine uygun bir ortam hazırlar. 

2. Bitki kök sisteminin havalanmasını engeller. 

3. Topraktaki bitki besin maddelerini yıkayarak derine süzülmesine neden olur.
Böylece hastalık ve zararlıların hücumuna uğrayan, kök sistemi zarar gören, yeterli besin maddesi bulamayan bitkilerin veriminde ve kalitesinde önemli düşüşler görülür.Çok az su uygulaması ise bitkilerde yeterli gelişmeyi sağlayamayacağından, yine verimin vs kalitesinin düşmesine neden olacaktır.


SERALARDA İYİ BİR SULAMA NASIL OLMALIDIR
lyi bir sulama yapmanın ilk basamağı, bitkinin ve toprağın özelliklerine uygun bir Sulama Yöntemi seçmekle başlar.
Bitkiye uygun olmayan bir sulama yönteminin seçilmesi veya seçilen sulama sisteminin uygun şekilde kullanılmaması da fayda yerine zarar vermektedir. Bu nedenle de suyun ne zaman, ne kadar ve nasıl verileceğinin bilinmesi gerekmektedir.

SERALARDA SU KULLANIMI.

Seralarda Üretim
Sera sulama

SERALARDA KULLANILAN SULAMA SİSTEMLERİ NELERDİR


Seralarda bir çok değişik sulama sistemleri kullanılmakla birlikte en yaygın olanlar aşağıdaki gibi sıralanabilir.

a) Karık Sulama b)Damla sulama c) Mini yağmurlama Sulama

a) Karık Sulama
Seralarda karık sulama yapılırken sulama zamanını ve sulama suyu miktarını çok iyi düzenlemek gerekir. Seranın en yüksek tarafına ana karık açılır. Ana karığa verilen su naylon veya bez şavak ile kontrol edilerek şişirilmesi sağlanır. Toprağın yapısına bağlı olarak sıra aralarına açılan karıklara sulama tüpleri veya sifonlarla su verilerek sulama gerçekleştirilir. Sera toprakları genellikle süzek (geçirgen) topraklardır. Bu yönden sera alanını bölümlere ayırarak sulamak daha yararlı olacaktır. Bu yolla sulamanın bir yararı da karık kolayca suya doyurulacağından, derine sızma daha az olacak ve bitki besin maddelerinin yıkanması önlenmiş olacaktır.

b) Damla Sulama
Seralarda damla veya damlama sulama dediğimiz bu yöntem en iyi, en uygun sulama yöntemidir. Sera koşullarında yetiştirilen hemen hemen bütün bitkilere uygulanabilir.
Diğer sulama yöntemlerine göre birçok üstünlükleri vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz,  

a) Sulama randımanı çok yüksektir.

b) Az su ile daha bol ve daha kaliteli ürün alınır.


c) Sulama işçiliği en az düzeydedir.

d) Toprak yüzeyi tamamen ıslatılmadığından, yabancı otların, hastalık ve zararlıların gelişmesi engellenmiş olur. Böylece bakım masrafları düşer. 

e) Sulama sırasında veya sulama sonrasında, diğer sulama yöntemlerinin aksine, sera içerisinde çalışma olanağı bulunur. 

f) Düşük kaliteli sulama suları kullanılabilir. 

g) Sulama suyu ile birlikte, gübreleme ve toprak ilaçlaması da yapılabilir. 

c) Mini Yağmurlama
Seralarda yetiştirilen bazı ürünlerin sulanmasında mini yağmurlama sistemi kullanılmaktadır. Özellikle sıra bitkisi ve ocaklarda yetiştirilmeyen bitkiler için kullanılması yerinde olur. (Semizotu gibi) Mini yağmurlama sistemleri çok değişik tip ve özelliklerde imal edilmektedir. Bitkiye verilecek suyun miktarı, seranın tipi ve büyüklüğüne göre uygun başlık seçilmelidir.

 

FİDANLIKLARDA SULAMA NASIL YAPILIR

Fidanlık yeri seçiminde önemli bir etken olan su kaynaklan ve fidanlıkların su ihtiyaçlarını saptama konularında daha önce verilen bilgiler dikkate alınarak fidanlığın su tesisatı yapılır. Ancak bir fidanlığın su ihtiyacı yani sulama müddetleri ve tekerrürleri yağış miktarına, havanın sıcaklık ve nisbi rutubetine, fidan türlerine, gelişme durumlarına ve yaşlarına göre değişir. Özellikle toprak fakirleştikçe su ihtiyacı da artacaktır. Zira fakir toprakta az miktarda olan besin maddeleri dolayısıyla toprak suyunun fazla sirkiiasyon yapmasıyla fıdanlann yeter ölçüde besin maddeleri almaları mümkün olur. Bu itibarla fidanların fazla transpirasyon yapması ve dolayısıyla yıkanma yapmayacak derecede sık sık sulanarak fazla su sarfetmesi gerekir. Bu nedenle su konusunda biraz toleranslı hareket etmekte fayda vardır. Bilhassa ekstrem kurak ilkbahar ve yazların zaman zaman yaşandığı memleketimizde su ihtiyacını saptamada toleranslı hareket etmek ve su gereksinimini ihtiyacın biraz üstünde tutmak daha ihtiyatlı olur.
Fidanlıklarda genelde dört tip sulama sözkonusudur.
1. Damla sulama yöntemi. (Toprak altından veya toprak yüzünden)
2. Salma sulama. (Toprak yüzünden sulama)
3. Karık Sulama.(Toprak üstünden sulama)
4. Yağmurlama. (Bitki üstü sulama yöntemi)
DAMLA SULAMA YÖNTEMİ- Toprak altına köklerin yayılış sahasına yerleştirilen delikli borularla yapılır Toprak altına yerleştirilen sistemde fazla suya ihtiyaç yoktur. Zira toprak yüzünden buharlaşma ile su kaybı çok azdır. Sistem toprak üstünde bir yer işgal etmediği için üretim sahasını daraltmamaktadır. Borulardaki delikler ayarlanarak toprak altından fidanlara istenildiği kadar su verilebilir. Özellikle çok kurak yörelerde fidanlıklar için düşünülebilir, ancak tesis gideri yüksektir. Sistemin bakım ve kontrolü zordur. Delikler arıza yapabilir bazı kısımlarda çok az ve bazı kısımlarda da ihtiyaçtan çok fazla su gelebilir. Genellikle memleketimizde sıcak-kurak yörelerimiz için önerilir. Ancak toprak yüzüne yerleştirilen sistemde her fidanın dibine bir emitatör (deliği ayarlanabilen meme) yerleştirilerek sistemden gelen suyla sulama yapılır. Bu sulama sistemi bilhassa suyun kıt olduğu yerlerde ve özellikle evaporasyonla su kaybının az olması nedeniyle kurak mıntıkalarda tesis edilecek fidanlıklar için önerilir.
SALMA SULAMA SİSTEMİ- Su açılan kanallarla arazi meyilinden faydalanılarak parsellere getirilir ve yan kanallarla parsellere verilir Sistem tava, taşırma ve sızdırma gibi tali yöntemlerden birine göre uygulanır. Tava veya alçak yastık sisteminde önce fidanlık parselleri tavalara ayrılır veya alçak yastıklar oluşturulur Ana su yolundan gelen su giriş yönünde önü kesilerek suyun tamamı veya bir kısmı tavaya verilir. îlk tavanın sulanması bitince bunun ağzı kapatılarak bu sefer su ikinci tavaya alınır. Böylece tavaların sulanması tamamlanır. Ancak alçak yastık veya tava usulü sulamada sahada eşit sulama mümkün olmaz. Su çukur kısımlara dolar, tümseklere gelmez, toprakta kaymaklanma ve çoraklaşma etkileri gözlenir. Sulama da bu yöntemle güç ve yavaş olur, fazla işçiyi gerektirir, dolayısıyla pahalıya malolur. Bilhassa ekim parsellerinde bu yöntem çok sakıncalıdır.
KARIK SULAMA - denir. Bu metodda su, belirli sıklıklarda fidanların kenarlannda açılan karıklardan, % 0.3-1 meyille yani 100 m'de 30-100 cm meyille akar. Bu yöntemde önce görülen diğer iki yönteme göre daha az su sarfiyatı olur. Ancak çok süzek topraklar suyu çabucak sızdırarak zayi ederler. Buna karşılık su, fidan sıraları arasındaki karıklar içinden aktığı için fidanlar için zararlı geniş bir kaymaklanma olmaz. Karık usulünde tek masura ve kilit masura gibi yöntemler yerine göre kullanılır. Karıklara su vermede sifon, kısa boru, tahta, yalak gibi vasıtalara başvurularak karık açma ve kapama işi süratlendirilebilir. Toprak ağırlaştıkça karıklar sıklaştırılır. Karıklar nemli bölgelerde 15-20 cm derinliğinde açılmalarına karşılık, kurak yörelerde daha derin (25-30 cm kadar) derinlikte açılır. Bu son durumda su toprağın alt tabakasının içine işleyerek üst tabaka kuru kalır ve toprak buharlaşması yoluyla su kaybı az olur. Toprağa yakın büyüyen fidanların alt yaprakları tava ve taşırma yöntemlerinde olduğu gibi ıslak ve çamurlu toprakla temas etmediği için, fidan kalitesi bozulmaz. Yöntem oldukça ucuz, kolay ve süratlidir. Bu çeşit sulama ekseri yapraklı tür fidanlarının özellikle Kavakların yetiştirilmesinde yaygındır. Ancak ekim yastıkları için önerilmez.Toprak üstünden sulama yöntemine gelince; sistemin çok kullanılan basit bir şekli küçük fidanlıklar için önerilebilir. Bu şekilde fidanlıkta su arklarının geçtiği müsait parsel kenarlannda toprağa yer yer bidonlar yerleştirilir ve su buralardan süzgeçli kovalarla veya bir boru şebekesinden alınarak "serpme sulama" yöntemiyle ekim yastıkları ve repikaj parselleri sulanabilir Yahutta yapılan bir ana boru şebekesine belirli aralıklarla yerleştirilen vanalardan hortumla su alınarak sulama yapılabilir. Bunlarla ekim parsellerini sularken hortum ağızlarına özel bir süzgeç katılması yerinde olur.


YAĞMURLAMA
Bu tarz sulama özellikle ekim yastıklarında ideal bir sulama sistemidir. Yağmurlama yöntemi genç ve sık repikaj yastıkları için de önerilebilirse de yaşlı fidan parsellerinde* yerini ekseriyetle karık veya hortumla sulamaya bırakır.
Yağmurlama sistemi basınçla dönen ve suyu püskürterek ince zerreler halinde serpen bir metoddur. Suyun az olması durumunda bu sistem az su sarfeden yöntemlerden biri olarak tercih edilir. Bu sistemde pahalı arazi tesfıye işlerine de lüzum yoktur, ufak tefek çukur ve tümsekler herhangi bir mahzur oluşturmaz. Az meyilli arazilerde de erozyona neden olmadan başarıyla uygulanabilir. Yağmurlama toprak yüzünde salma su gibi kaymaklanma yapmaz. Hafif ve ince zerreli bir yağmur gibi verilir. Böylece yeni çıkmış taze fidecikler için çok uygun ve nisbi rutubeti yüksek bir ortam yaratır. Toprağa, ihtiyaç oranında ve toprağın geçirgenliğine göre istenen miktarda su verilebilir. Böylece toprakta tuzlaşma tehlikesi doğmaz. Sistemle sahaya erimiş halde ilaç ve gübre istenen miktarda ve eşit bir şekilde kolaylıkla verilebilir. Sulamada işçilik masrafı azdır. Bu yüzden pahalı olan ilk tesis masrafları kısa zamanda amortize edilir. Toprak yüzeyinde eşit sulama sağlanır. Ancak hava sıcaklığı yüksek ve nisbi nemin düşük olduğu yerlerde, sistem buharlaşma ile fazla su kaybına yol açar. Böyle yerlerde geceleri sulama yapılarak bu kayıp azaltılabilir. Rüzgar da bu tip sulamaya olumsuz etki yapar. Bu sakınca da sulamayı rüzgarsız zamanda yaparak önlenebilir. Yağmurlamada diğer bir sakınca da kör yani sulanmayan kısımlar ile birkaç kere sulanan (dublukasyon yapan) kısımların bulunabilmesidir ( resim: 28 alt). Bu da iyi bir proje ve uygulama ile büyük ölçüde telafi edilebilir.
Böylece ilk tesis giderleri yüksek olmakla beraber, az işçiliği gerektiren ucuz ve hızlı bir metod olan yağmurlama sistemi gittikçe yaygınlaşmaktadır. Ancak çok türle ve değişik yaşlarda fidan üretimi yapan fidanlıklarda kullanımı oldukça sınırlanır veya fidanlığın ancak bir kısmında, özellikle sık sulamayı gerektiren ekim parsellerinden kullanılabilir.
Yeni sızdırma sulama yöntemleri üstü bol delikli plastik boruların toprak altına fidan köklerinin yayıldığı sahaya döşenerek içlerinden geçen suyu bu deliklerden sızdırma suretiyle toprağı rutubetlendirme şeklidir. Plastik borular üzerinde çok sayıda delik olduğu için damla sisteminde emitörlerde gözlenen tıkanma bu sistemde olmaz. Zaman zaman suya karıştırılan ve bitkiler için zararlı olmayan bir temizleyici eriğik suyla birlikte sevkedilerek mevcut delikler de kolaylıkla temizlenebilir. Pratik oluşu nedeniyle modern fidanlıklarda yaygın bir sistem olarak kullanılmaya başlanmıştır. Sistem toprak altında kaldığı için fidanlık çalışmalarında da bir engel yaratmaz.
Yağmurlama sisteminde genellikle ana borular sabit, tali borular portatif olursa yetiştirme işlerinde büyük kolaylık sağlar. Ancak su sisteme belli bir basınçla (genellikle 3-4 atmosfer) gelmelidir. Bunun için su ya devamlı bir motor pompla basılır veya 40-50 m yüksekliğinde bir havuzdan akıtılarak istenen basınç sağlanabilir.
Yağmurlama Sistemi üç şekilde uygulanabilir, 
Birinci tipte borular eksenleri üzerinde dönerek üzerlerindeki memelerden suyu iki tarafa püskürtür.
Tabancalı sprinkler tipinde ise sprinkler adı verilen döner yağmurlama başlıkları kanalıyla su dairevi olarak 360° dönerek püskürtülür. Her bir tabanca 25-35 m yarı çapında bir daire sahasını sular
Üçüncü tipte ise tek istikamette su püskürtülmektedir. Bunda da bir kısmın sulanması bitince borular suyun düşüş mesafesine göre ikinci hatta nakledilmekte ve böylece yalnız bir sulama şebekesinin yeri değiştirilmek suretiyle sulama kolaylıkla ve süratle yapılabilmektedir. Her püskürtücünün normal olarak belirli basınçlara göre püskürtme mesafeleri önceden bilindiğinde su boruları üzerindeki püskürtücüler bu mesafelere göre gerektiği şekilde yerleştirilebilir.
Yağmurlama tesisatı için fidanlıkta önce bir ana şebeke (boru çapı genellikle 75-100 mm) ve buna bağlı olarak parsellere ulaşan tali şebeke (boru çapı 50 mm) yapılır. Ana ve tali şebeke gömme boru olarak kafi derinlikte toprak altına döşenir. Böylece borular donlara karşı da korunmuş olur. Hem de fidanlıkta yer kaplamaz ve makinelerin çalışmasını güçleştirmez. Ayrıca bu tali şebekeye portatif bir boru şebekesi eklenerek sulama şebekesi sahaya dağıtılabilir. Böylece yan portatif bir sistem oluşturulmuş olur. Veya bütün borular sabit olarak toprak altında yapılır ve tabancalar mevcut basınca göre sulama çaplan dikkate alınarak bir şebeke üzerine yerleştirilir. Ayrıca tamamen portatif sistemler de fidanlıkta lüzum görülen yerlere süratle kurularak çalıştırılabilir.

FİDANLIKLARDA SULAMA NASIL OLUR

Sulama
Çeşitli fiziksel ve kimyasal işlemlerle suyun besin maddelerini eriterek bitkinin bünyesine alınabilirliğini temin etmesi ve bu besin maddelerini bitkinin dokularına taşıması suretiyle bitki beslenmesinde önemli bir rol oynar. Sulamada anahtar nokta sulamanın en iyi nasıl yapılacağıdır. Burada esas olan topraktaki hava ve su oranını optimal hale getirmektir. Sulama yapılırken bitkilerin yaşama enerjisini oluşturması ve kök sistemini geliştirebilmesi için oksijene ihtiyacı olduğu da unutulmamalıdır. Az su bitkiye zararlı olduğu gibi gereğinden fazla sulama da oksijen yetersizliği nedeniyle bitkiye zararlı olmaktadır. Nitekim bitkilerde görülen klorozun önemli nedenlerinden biri de toprağın yüksek rutubetidir.

Sulama Metotları
Sulama metodu; değişik kaynaklardan ekim parsellerine kadar getirilen suyun bitki veya fidanın kök bölgesine veriliş biçimini tanımlar. Sulama suyunun toprağa verilmesinde kullanılan belli başlı metotlar yüzey ve basınçlı sulama metotları olarak iki grupta toplanabilir.

Yüzey sulama metotlarında; su, parsel beşik kanallı ya da lateral boru hatlarından tarla parsellerine alınır ve arazi yüzeyinde belirli bir eğim doğrultusunda yer çekimi etkisi ile hareket eder. Bitkinin veya fidanın ihtiyacı olan su miktarı kök bölgesine sızıncaya kadar arazi yüzeyinden akması sağlanır.

Basınçlı sulama metotları; Yağmurlama ve damla-sulama metotları olarak iki grupta toplanır. Bu metotlarda su kaynaktan fidanlara basınçlı borularla iletilir.

Ekim Yastıklarında Sulama:
Ekimi müteakip ve çimlenme müddetince ekim yastıkları, kâfi miktarda yağmur yağdığı günler hariç, her gün hafif ve az su vermek suretiyle devamlı rutubetli bulundurulur. Tohumların çimlenme başlayıncaya kadar günün sıcak saatlerinde, çimlendikten sonra da sabah, akşam(veya gece) saatlerinde sulamak gerekir. Ekim yastıkları yağmurlama suretiyle sulanır. Fidanlar geliştikçe, sulamanın tekerrürü tedricen azaltılarak verilen su miktarı da uygun bir nispette artırılır.

İster ekim yastıklarında, ister şaşırtma(repikaj) sahalarında olsun, değişen şartlara ve fidanın su ihtiyacına göre, toprak yeter miktarda rutubetli bulundurulmalıdır. Buna göre sulamanın zamanı, tekerrürü ve miktarı tayin edilir. 1+0 yaşlı ibreli fidanlarda 8-10 cm, 2+0 yaşlı ibreli fidanlarda ise, 18-20 cm derinlik kademesindeki toprak rutubeti elle kontrol edilerek sulamaya karar verilebilir. Toprak kuru ve pek kuru olarak nitelenecek bir rutubet derecesine gelmeden sulama esas olmalıdır. Aynı şekilde aşırı ölçüde rutubetinde kloroza yol açacağı dikkate alınmalıdır.

Şaşırtmada (Repikaj) Sulama:
Şaşırtmayı müteakip topraktaki rutubet noksanlığı ekseriya büyük fidan kayıplarına sebep olabilir. Şaşırtmanın bitirilmesinden hemen sonra bolca su verilir. Şaşırtılan fidanlara, tohum yastıklarındaki fidanlara nazaran tekerrür bakımından daha az fakat miktar bakımından daha fazla su verilir. Prensip itibari ile repikaj sahaları salma su ile sulanır. Ancak repikaja tabi tutulan fidanlar yaprak açıp büyüyünceye kadar yağmurlama ile sulanabilir. Bazı fidanlıklarımızda repikajlı fidanlar damla sulama metodu kullanılarak sulama yapılmaktadır.

Kavak Fidanlarında Sulama:
Kavak fidanları fazla miktarda su isterler. Sulamalar fidanlık toprağının karakterine ve iklim özelliklerine tabi olarak değişen miktarlarda yapılır. Bazı klonların(mesela “I–214”) suya doydukları zaman tepe yapraklarının kırmızı bir renk aldığı bilinmektedir. Pratikte bu özellikten faydalanılarak fidan tepelerinin bakır kırmızısı renginde görünüşü temin edecek ölçüde toprak rutubeti bulundurulmalıdır. Su ihtiyacı olduğu zaman fidanların yapraklarında solmalar, iç yapraklarda erken sararmalar görülür. Bu görünüşe sebebiyet vermeyecek derecede ve toprağı nemli bulunduracak miktarda sulama uygulanmalıdır.

Toprakta su miktarı eksik olursa, kavak fidanlarında kök sistemi gövde aleyhine fazla genişler, bu durumda kavak fidanının boy büyümesi azalır. Uzun süren bir kurak devreden sonra, fazla miktarda su verilirse, kavak fidanlarında yaprak dökümüne sebep olabilir. Bu sebeple, kavak fidanlarında dengeli sulama yapılması gerekir.
Fidanlıkta toprak yüzeyinin 10 cm. derinliğe kadar rutubetsiz hale gelmesi sulama ihtiyacını gösterir.

Tüplü Fidanlarda Sulama:
Tüpte yetiştirilen fidanın kök gelişmesini yeterince sağlayacak derecede toprak rutubetli bulundurulur. Fazla sulama, kök gelişmesine mani olduğu gibi gövdenin istenilenden daha fazla büyümesine yol açar ve kök/gövde oranının kök aleyhinde bozulmasına sebep olur. Fidanlar yağmurlama ile sulanır. Bilhassa tüplü fidanların ekim yoluyla yetiştirildiği parsellerde yağmurlama başlığı yerine takılacak mikro springler ile sulama yapmak daha uygundur.
 

Copyright 2008 All Rights Reserved | SULAMA SİSTEMLERİ BİLGİ PORTALI - Otomatik Sulama Sistemleri ,Peyzaj Sulama sistemi

herşey google><sulama + sulama sistemleri + otomatik sulama sistemleri + damlama sulama sistemleri + yağmurlama sulama sistemi + manuel sulama + rain bird+sapanca