TOPRAK - BİTKİ - SU İLİŞKİLERİ 
1. SULAMA YÖNÜNDEN ÖNEMLİ BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ
2. SULAMA SUYU UYGULANACAK TOPRAK DERİNLİĞİ
4. SULAMA. YÖNÜNDEN ÖNEMLİ TOPRAK NEM SABİTELERİ
5. TOPRAĞIN KULLANILABÎLİR SU TUTMA KAPASİTESİ
6. TOPRAK ÖRNEKLERİNİN ALINMASI
7. TOPRAK NEMÎNÎN ÖLÇÜLMESİ
8. TOPRAKTA SUYUN HAREKETİ
9. TOPRAĞIN SU ALMA HIZI     Çift Silindir înfiltrometre Ölçmeleri          
Bitkiler  topraktan yeteri kadar su alamadıklarında, toprak üstü aksamında yeni  gelişmeleri durdurmakta ve gövdede su ile karbonhidratların  kullanılmalarını en az düzeye indirerek kökün gelişmesine yardımcı  olmaktadırlar. Toprakta su belirli bir düzeyin altına düştüğünde ise  bitki faaliyetleri tamamen durmaktadır. Bunun yanında, iyi bir kök  gelişimi için toprakta yeterli düzeyde havanın da bulunması  gerekmektedir. Toprakta suyun fazla olduğu koşullarda, toprak zerreleri  arasındaki boşluklar su ile dolduğundan hava miktarı azalmaktadır. Bu  nedenle, bitki kök bölgesindeki su ve hava miktarının en iyi bitki  gelişimini sağlayacak biçimde dengelenmesi, istenen düzeyde ürün elde  edilmesi açısından oldukça önemlidir. Dolayısıyla, bitkisel üretimin  arttırılması, toprak, bitki ve su arasındaki ilişkilerin bilinmesine  bağlıdır
1 SULAMA YÖNÜNDEN ÖNEMLİ BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ
  
Toprak  fazları: Toprak, arz kabuğunun fiziksel, kimyasal ve biyolojik  parçalanmasından oluşan, geçirgen bir ortamdır. Katı (toprak taneleri) ,  sıvı (su) ve gaz (hava) fazlarından oluşmaktadır. Bu fazlar  gösterilmiştir. Su ve hava, toprak taneleri arasındaki boşluklarda  bulunmaktadır. Toprağın katı fazı ile boşluk hacmi arasındaki oran,  toprak özelliklerine göre değişmektedir.
Toprak  bünyesi: Toprağı oluşturan tanelerin büyüklük dağılımına toprak bünyesi  denir. Toprak taneleri büyüklüğü, 0.00001 mm den başlayarak 2 mm ye  kadar değişmektedir. Büyüklüğü 2 mm yi aşan tanelere çakıl adı verilir  ve bunlar toprak tanesi olarak sınıflandırılmazlar. Büyüklüğü 0.002 mm  den az toprak tanelerine kil, 0.002-0.05 mm arasındakilere şilt (mil) ve  0.05-2 mm arasındakilere ise kum adı verilmektedir.
Yapılan  analizler sonucunda, toprak örneğindeki kum, şilt ve kil miktarları,  toprak ağırlığının yüzdesi cinsinden ifade edilmekte ve bünye üçgeninde  değerlendirilerek toprak bünye sınıfı belirlenmektedir. Toprağın katı  fazını oluşturan kum, şilt ve kilin
 Topraktaki katı, sıvı ve gaz fazları 
%  değerlerine bağlı olarak 12 toprak bünye sınıfı vardır. Kumlu  topraklara hafif (kaba) bünyeli, killi topraklara ağır (ince) bünyeli ve  siltli topraklara ise orta bünyeli toprak adı verilmektedir.
Hafif  bünyeli toprakların hava ve su geçirgenlikleri yüksektir. Bu topraklar  bitki köklerinin yayılması için uygun bir ortam oluştururlar. Ağır  bünyeli toprakların hava ve su geçirgenlikleri oldukça düşüktür ve bu  tip topraklarda bitki köklerinin yayılması oldukça güçtür. Organik madde  miktarı, verimlilik potansiyeli ve su tutma kapasitesi değerleri, ağır  bünyeli topraklarda yüksek, hafif bünyeli topraklarda ise düşüktür.  Ayrıca, toprak işleme ağır bünyeli topraklarda güç, hafif bünyeli  topraklarda daha kolaydır. Orta bünyeli topraklarda değinilen  özellikler, ağır ve hafif bünyeli topraklardaki özellikler arasında  kalmaktadır.
Toprak  yapısı: Toprak tanelerinin dizilişi ve gruplar halinde kümeleşme  biçimine toprak yapısı denilmektedir. Bunun yanında, doğal toprak  kümelerine ped adı verilmektedir. Eğer toprak taneleri tümüyle ayrı ise  (ped yoksa), taneli yada teksel yapı, eğer kümeleşme söz konusu ise (ped  varsa), agregat şeklindeki (levhalı, prizma benzeri, blok benzeri,  granüle, furda) yapı adını almaktadır. Agregat şeklindeki yapı özellikle  ağır bünyeli topraklarda su ve hava geçirgenliğini arttırdığından  istenen bir özelliktir.
 SULAMA SUYU UYGULANACAK TOPRAK DERİNLİĞİ
  
Sulama  uygulamalarında, sulama suyu uygulanacak toprak derinliği olarak etkili  bitki kök derinliği yada etkili toprak derinliği dikkate alınmaktadır.  Etkili bitki kök derinliği, bitkilerin normal gelişmeleri için gerekli  olan suyun % 80 inin alındığı kök derinliği biçiminde tanımlanmaktadır.  Etkili toprak derinliği ise, geçirimsiz tabaka yada taban suyuna kadar  olan toprak derinliğidir. Sulama suyu uygulanacak toprak derinliği  olarak genellikle etkili bitki kök derinliği alınmaktadır. Bunun  yanında, taban suyu yada geçirimsiz tabakanın yakında olduğu yüzlek  topraklarda etkili toprak derinliği, bitkinin normal gelişmesinde  sağlayacağı etkili kök derinliğinden daha az olabilir. Bu koşulda,  sulama suyu uygulanacak toprak derinliği olarak etkili toprak derinliği  dikkate alınmaktadır.
Genel  olarak, derin topraklarda yetiştirilen bitkiler ihtiyaç duydukları  suyun önemli bir bölümünü kök bölgesinin üst kısımlarından alırlar. Bu  nedenle, sulama uygulamalarında, tüm kök bölgesi yerine etkili kök  derinliğindeki toprağın ıslatılması yeterli olmaktadır.
Bitki  kök derinliği en yüksek değerine genellikle olgunlaşma döneminde  ulaşmaktadır. Gelişmenin ilk dönemlerinde kök derinliğine bağlı olarak  ıslatılacak toprak derinliği de azdır. Ancak, sulama sistemlerinde  kapasite hesapları, en çok sulama suyuna ihtiyaç duyulan periyot için  yapıldığından, hesaplarda olgunlaşma dönemindeki etkili bitki kök  derinliği göz önüne alınmaktadır. Bazı kültür bitkileri için sulama  uygulamalarında dikkate alınabilecek etkili kök derinliği değerleri  Çizelge de verilmiştir.
Bazı Bahçe Bitkilerinin Olgunlaşma Dönemine ilişkin Etkili Kök Derinlikleri
   | Bitki cinsi |    Etkili kök derinliği (cm) |    Bitki cinsi |    Etkili kök derinliği (cm) |  
   | Aspir |    90 |    Keten |    90 |  
   | Ayçiçeği' " |    90 |    Lahana |    45 |  
   | Bağ |    120 |    Marul |    45 |  
   | Bezelye |    90 |    Meyve ağaçları |    120 |  
   | Biber |    60 |    Mısır |    90 |  
   | Çayır |    90 |    Muz |    60 |  
   | Çilek |    60 |    Pamuk |    90 |  
   | Domates |    90 |    Patates |    60 |  
   | Enginar |    90 |    Patlıcan |    60 |  
   | Fasulye |    60 |    Soğan (taze) |    45 |  
   | Havuç |    60 |    Sorgum |    90 |  
   | Hıyar |    60 |    Soya |    90 |  
   | Hububat |    90 |    Şeker pancarı |    90 |  
   | Ispanak |    60 |    Turunçgiller |    120 |  
   | Kabak |    60 |    Tütün |    90 |  
   | Karpuz |    90 |    Yer fıstığı |    60 |  
   | Kavun |    90 |    Yonca |    90 |  
 SULAMA. YÖNÜNDEN ÖNEMLİ TOPRAK NEM SABİTELERİ
  
Sulama  uygulamalarında, toprakta belirli tansiyonlarda tutulan nem  miktarlarının bilinmesi gerekmektedir. Başvuru niteliğindeki bu toprak  nemi miktarlarına, toprak nemi sabiteleri adı verilmektedir. Sulama  yönünden önemli toprak nemi sabiteleri; doyma noktası, tarla kapasitesi,  solma noktası ve fırın kurudur.
Doyma  noktası: Teorik olarak, toprak gözeneklerinin tamamen su ile dolu  olduğu koşulda toprakta bulunan nem miktarına doyma noktası denir. Doyma  noktasında toprak rutubet gerilimi O atm dir. Ancak, sulama  uygulamalarında gözeneklerdeki havanın tamamen dışarı çıkması söz konusu  değildir ve ender durumlarda gözenek hacminin % 85 - 90 ı su ile  doldurulabilmektedir.
    Toprak nemi sabiteleri:
  
Tarla  kapasitesi: Serbest drenaj koşullarında, toprak tanelerinin yerçekimine  karşı tuttuğu nem miktarına tarla kapasitesi denilmektedir. Tarla  kapasitesi; toprağın bünyesine, yapısına, toprak tanelerinin şekline ve  gözeneklerin durumuna göre j önemli düzeyde farklılık göstermektedir.  Ağır bünyeli topraklarda! yüksek, hafif bünyeli topraklarda ise düşük  değerlerdedir. Tarla] kapasitesinde toprak rutubet tansiyonu 1/10 -2/3  atm arasında değişmektedir. Bu değer, hafif bünyeli topraklarda 1/10,  ağır l bünyeli topraklarda 2/3 atm e yakındır. Uygulamada, tarla  kapasitesindeki toprak rutubet tansiyonunun ortalama 1/3 atmosfer]  olduğu yaklaşımı yapılmaktadır. Başka bir deyişle tarla kapasitesi,  toprak rutubet tansiyonu 1/3 atm olduğunda toprakta tutulan nem] miktarı  biçiminde de tanımlanmaktadır.
Solma  noktası: Bitkilerin kökleri aracılığıyla topraktan] su alamadıkları ve  solmaya başladıkları, toprağa su verilse bile eski durumuna  dönemedikleri koşulda toprakta bulunan nem miktarına solma noktası  denilmektedir. Solma noktası ağır bünyeli topraklarda yüksek, hafif  bünyeli topraklarda düşük değerlerdedir. Solma noktasındaki toprak  rutubet tansiyonu 7-40 atm arasında değişebilmektedir. Bu değer, hafif  bünyeli topraklarda 7 atm, ağır bünyeli topraklarda 40 atm kadar  olabilmektedir. Pratik amaçlarla, solma noktasındaki nemin toprak  taneleri tarafından 15 atm de tutulduğu yaklaşımı yapılmaktadır.  Gerçekte, solma noktasında toprak rutubet tansiyonunun 10 yada 20 atm  alınmasının p"k fazla önemi yoktur. Çünkü, Şekil'de izleneceği  gibi toprak rutubet tansiyonunun yüksek olduğu koşullarda toprak nemi  önemli
derecede  değişmemektedir. Bu nedenle solma noktası, toprak taneleri tarafından  15 atm de tutulan nem miktarı biçiminde de tanımlanmaktadır.
Fırın  kuru: Toprak örneğinin fırında 105 °C ta kurutulduktan sonra toprakta  bulununan nem miktarına fırın kuru denilmektedir. Fırın kurudaki toprak  rutubet tansiyonu 10 000 atm civarındadır. Sulama açısından fırın  kurudaki nem miktarı ihmal edilebilir düzeydedir ve fırın kurudaki  toprak ağırlığı, toprak tanelerinin ağırlığı olarak alınmaktadır.
 TOPRAĞIN KULLANILABÎLİR SU TUTMA KAPASİTESİ
  
Serbest  drenaj koşullarında, tarla kapasitesinin üzerindeki nem yerçekiminin  etkisi ile kök bölgesinin altına sızmakta ve bitkiler bu nemden  yararlanamamaktadır. Bitkiler, solma noktasının altındaki nemi de teorik  olarak kökleri aracılığıyla alamamaktadır. Bu nedenle uygulamada,  bitkilerin ancak tarla kapasitesi ile solma noktası arasındaki nemden  yararlandığı yaklaşımı yapılmaktadır. Solma noktasının üzerinde tarla  kapasitesine kadar her düzeydeki nem miktarı ile solma noktası farkına  kullanılabilir su, tarla kapasitesi ile solma noktası farkına ise  kullanılabilir su tutma kapasitesi adı verilmektedir.
TOPRAK ÖRNEKLERİNİN ALINMASI
  
Sulama  yapılan tarımsal işletmelerde, tarla parsellerinden bozulmuş ve  bozulmamış toprak örnekleri alınarak laboratuarda toprak bünyesi, toprak  tuzluluğu, tarla kapasitesi, solma noktası ve toprağın hacim ağırlığı  değerleri saptanmaktadır. Bu amaçla, her 20 da alan için bir adet olmak  üzere, tarla parselini temsil edebilecek yerde tarla bitkileri ve  sebzeler için 120 cm ye, meyve bahçeleri için 150 cm ye kadar toprak  profili açılır. Profil her 30 cm de basamak biçimindedir . Her 30 cm lik  katmanın ortasına en az 3 adet iç hacmi 100 cm olan özel çakma  silindirleri çakılarak bozulmamış toprak örnekleri ve yine her katmandan  bir kürekle 1.5 - 2 kg kadar bozulmuş toprak örnekleri alınır.  Laboratuara getirilen bozulmamış toprak örneklerinden tarla kapasitesi  ve hacim ağırlığı, bozulmuş toprak örneklerinden ise toprak bünyesi,  toprak tuzluluğu ve solma noktası saptanır.
Ayrıca,  açılan profillerden toprak derinliğinin bir geçirimsiz tabaka (bariyer)  yada taban suyu tarafından sınırlanıp sınırlanmadığı kontrol edilir.
Sulama  uygulamalarında, bitki kök bölgesindeki nemin doğru, bir şekilde  ölçülmesi ve topraktaki nem değişiminin değerlendirilmesi oldukça  önemlidir. Toprak neminin ölçülmesinde değişik yöntemler  kullanılmaktadır. Bunlardan bazıları aşağıda açıklanmıştır.
G0ravimetrik  yöntem: Bir toprak burgusu ile istenen toprak derinliğine kadar her 30  cm lik katmanın yaklaşık ortasından 100 - 150 g civarında bozulmuş  toprak örnekleri alınır. Bu toprak örnekleri, nemin buharlaşması  engellenecek biçimde, daha önce darası alınmış kaplara konur ve en kısa  zamanda laboratuara getirilir. Toprak örneklerinin yaş ağırlıkları elde  edildikten sonra kurutma fırınında 105 °C ta 24 saat bekletilir ve  tekrar tartılarak kuru ağırlıkları saptanır.
 
Toprak neminin tansiyometrelerle ölçülmesi: 
Tansiyometreler  içi arı su dolu gövde, seramik uç ve vakum göstergesinden oluşan ve  toprak rutubet gerilimini ölçen araçlardır . Bir tansiyometrenin araziye  yerleştirilmesi için toprak neminin ölçüleceği derinliğe kadar çukur  açılır. Seramik uç bu derinlikte olacak biçimde gövde çukura konur.  Seramik uçla toprak arasında iyi bir temasın sağlanması için gövde  etrafı toprakla doldurulur ve sıkıştırılır. Toprakta bulunan nem  miktarına göre, seramik uçtan toprağa doğru yada topraktan seramik uç  aracılığıyla tansiyometre gövdesine doğru su akışı olur ve bir hidrolik  denge kurulur. Bu koşulda göstergeden bir değer okunur. Okunan bu değer  daha önce hazırlanmış kalibrasyon eğrisinde işaretlenerek topraktaki nem  miktarı kuru ağırlık yüzdesi cinsinden elde edilir.
Kalibrasyon  eğrisini oluşturmak için, arazide tansiyometrenin yerleştirildiği  derinliğin daha fazlası ıslatılacak biçimde toprağa su verilir ve l - 2  gün beklenir. Bundan sonra seramik uca yakın noktalardan (yatay  doğrultuda en çok 100 cm etrafından) toprak burgusu ile toprak örnekleri  alınır. Bu sırada gösterge değeri okunarak kaydedilir. Toprak  örneklerindeki nem miktarı gravimetrik yöntemle saptanır. Bu işleme  periyodik olarak, tansiyometre göstergesinde 8 - 10 kadar gittikçe artan  farklı değerler okununcaya kadar devam edilir. Tansiyometre okumalarına  karşılık, gelen nem miktarları bir dik koordinat sisteminde  işaretlenerek kalibrasyon eğrisi elde edilir. Örnek olmak üzere bir  tansiyometre kalibrasyon eğrisi Şekilde verilmiştir.
Tansiyometreler  ancak, toprak rutubet geri]iminin 0.85 atm değerine kadar sağlıklı  sonuç vermektedir. Bundan daha düşük toprak nemi düzeylerinde,  genellikle seramik uçtan tansiyometre gövdesine hava girmekte ve  dolayısıyla sağlıklı ölçme yapılamamaktadır. Bu nedenle, tansiyometreler  daha çok toprak neminin devamlı olarak tarla kapasitesi civarında  tutulduğu damla
sulama  yöntemi gibi sulama yöntemlerinin uygulandığı tarla parsellerinde,  sulama zamanlarının saptanması amacıyla kullanılmaktadır.
Nötron  yöntemi: Yöntemin esası, hızlı nötron saçan bir kaynaktan (nötron  probe) çıkan nötronların, toprak suyu tarafından yavaşlatılması ve  yavaşlatılmış nötron sayısının özel sayaçlarla ölçülmesidir. Bu amaçla,  toprak nemi ölçülecek yerlere altı açık ve içi boş metal borular  yerleştirilir. Genellikle amerikyum -berilyum karışımı olan radyoaktif  madde nemin ölçüleceği derinliğe kadar sarkıtılır. Yavaşlayan nötron  sayısı özel sayaçla ölçülür. Tansiyometrelerde açıklandığı gibi, daha  önceden hazırlanmış kalibrasyon eğrisinde yavaşlatılmış nötron sayısına  karşılık gelen toprak nemi miktarı doğrudan elde edilir.Nötron yöntemi ile oldukça sağlıklı toprak nemi ölçmeleri  yapılabilmektedir. Ancak, araç pahalıdır ve kullanılması uzmanlık  istemektedir. Bu nedenle, genellikle sulama araştırmalarında  kullanılmaktadır.
Elle  kontrol yoluyla tahmin; Toprak burgusu ile nemin ölçüleceği derinlikten  alınan toprak örnekleri, avuç içinde sıkılarak avuçta bıraktığı  ıslaklık ve top oluşturma durumuna, parmaklar arasında yuvarlatılarak  şerit oluşturma durumuna ve ayrıca toprak örneğinin rengine bakılarak  toprak nemi tahmin edilmeye çalışılır. Oldukça kaba sonuç veren ve  tecrübeyi gerektiren bir yöntemdir. Toprak neminin elle kontrol yoluyla  tahmininde Çizelgeden bir fikir elde edinilebilir. Çizelge, farklı  toprak bünyelerinde mevcut nemi tarla kapasitesine getirmek için gerekli  su miktarının tahmin edilmesi amacıyla hazırlanmıştır.
Doymuş ve doymamış toprak koşullarında suyun hareketi:
Toprak  gözeneklerinin tamamen su ile dolu olduğu doymuş toprak koşullarında  suyun hareketi, yerçekiminin etkisi ile, basıncın yüksek olduğu noktadan  basıncın düşük olduğu noktaya doğrudur. Bu hareket biçimi, basınçlı  borulardaki suyun hareketi gibidir. Sulama açısından, arazi koşullarında  toprak gözeneklerinin tamamen su ile dolması pek mümkün değildir.  Çünkü, gözeneklerde bir miktar hava sıkışmaktadır. Ancak, sulama  sırasında toprağın üst katmanındaki su hareketinin doymuş koşullarda  oluştuğu yaklaşımı yapılabilmektedir.
Gözenekleri  bütünüyle su ile dolu olmayan doymamış toprak koşullarında ise suyun  hareketi yerçekimi ve kapillar kuvvetlerin etkisi altındadır. Su, toprak  rutubet gerilimi düşük olan noktadan, toprak rutubet gerilimi yüksek  olan noktaya doğru hareket eder. Başka bir deyişle suyun hareketi,  toprak neminin yüksek olduğu noktadan düşük olduğu noktaya doğrudur.  Sulama sırasında, sulamadan sonra ve suyun bitkiler tarafından alınması
sırasındaki suyun topraktaki hareketi, doymamış koşullarda harekete birer örnektir.
Sulama  sırasında suyun toprakta hareketi: Sulama sırasında su infiltrasyonla  düşey doğrultuda toprağa girer ve yerçekimi ile kapillar kuvvetlerin  etkisi altında aşağıya doğru hareket eder. Toprak profilinde, yüzeyden  başlayarak sırasıyla çok ıslak, ıslak ve tarla kapasitesi civarında  olmak üzere üç zon oluşur. Bu zonlarin kalınlığı, sulama  süresi arttıkça artar. Daha altta ise toprak, sulama öncesindeki nem  koşullarını yansıtır. Sulama tamamlandıktan sonra, çok ıslak ve ıslak  zonlarda tarla kapasitesinin üzerindeki nem miktarı, yerçekiminin etkisi  ile tarla kapasitesinden düşük zona kadar aşağı doğru hareket eder ve  bu zondaki toprak taneleri tarafından nem tarla kapasitesine gelinceye  kadar tutulur. Böylelikle, istenen toprak derinliği kısa sürede tarla  kapasitesine gelir. Bu süre, hafif bünyeli topraklarda birkaç saat, ağır  bünyeli topraklarda ise bir - iki gün kadardır.
Sulamadan  sonra suyun toprakta hareketi: Sulamadan sonra suyun toprakta hareket  biçimleri Şekil de verilmiştir. Şekilden izleneceği gibi, ilk 10 -  15 cm lik toprak katmanına buharlaşma bölgesi adı verilmektedir.  Genellikle bitki köklerinin bulunmadığı bu bölgede sulamadan sonra  tutulan nem, buharlaşma yoluyla kısa sürede atmosfere karışır.  Dolayısıyla su hareketi yukarıya doğrudur.
Bitkilerin  asıl kök bölgesi, genellikle 15 - 45 cm arasındaki toprak katmanıdır.  Bu toprak katmanında suyun önemli bir bölümü bitki kökleri aracılığıyla  alınır ve yapraklardan olan terleme yoluyla atmosfere verilir. Suyun  belirli bir kısmı ise kapillarite ile üst katmana yükselir ve buharlaşma  ile atmosfere karışır. Dolayısı ile asıl kök bölgesinde tutulan suyun  hareketi köklere ve yukarıya doğrudur. Asıl kök bölgesinden üst toprak  katmanına su hareketi genellikle azdır ve üst katmandan olan buharlaşma  miktarına bağlıdır. Buna ise üst katmanda toprak yapısının bozulması,  yarıkların oluşması ve sulama sonrasında toprağın işlenmesi gibi  faktörler etkili olmaktadır.
Asıl  kök bölgesinin altında, genellikle 45 - 90 cm derinliğindeki toprak  katmanında ikinci derecedeki kök bölgesi yer alır. Bu toprak katmanında  da suyun önemli bir bölümü kökler j aracılığıyla alınır ve terleme  yoluyla atmosfere verilir. Suyun çok az bir bölümü ise yerçekimi ve  kapillaritenin etkisi ile alt katmana sızabilir. Özetle, bu katmandaki  su hareketi köklere ve aşağıya doğrudur.
ikinci  derecedeki kök bölgesinin altındaki küçük j köklerin bulunduğu toprak  katmanında su hareketi köklere doğrudur ve bu katmandaki kullanılabilir  suyun tamamı kökler aracılığıyla alınır. Suyun bitki köklerine doğru  hareketi: Uygun bir kök gelişme ortamında hergûn çok sayıda kılcal kök  oluşmaktadır. Kılcal kökler suyla temas kurarak uçlarıyla suyu emerler.  Suyun emilmesini, kök hücreleri arasındaki yüksek ozmotik basınç  oBağlamaktadır. Bu basınç toprak rutubet geriliminden yüksek olduğu  koşulda bitki kökleri aracılığıyla suyu alabilmektedir.
Tarla  kapasitesi ile solma noktası arasında, kapillarite ile emici köklere  doğru bir miktar su hareketi olmasına karşın, "genellikle kılcal  köklerin su olan kesime doğru büyümelerini : sürdürerek suya ulaştıkları  kabul edilmektedir.
Suyun  yüzeyden toprak içerisine düşey doğrultuda .girmesine toprağın su  alması (infiltrasyon), birim zamanda toprağa giren su miktarına ise su  alma hızı (infiltrasyon hızı) adı verilmektedir. Diğer bir tanımla su  alma hızı, birim zamanda birim alandan toprak içerisine giren suyun  hacmidir ve hız boyutuna sahiptir. Genellikle cm/h yada mm/h cinsinden  ifade edilmektedir.
Toprağın  su alma hızına birçok faktör etkili olmaktadır. Bunların en önemlileri  toprak bünyesi, toprağın yapısı, toprakta mevcut nem miktarı, toprağın  işlenme ve sıkışma durumu, toprak yüzeyindeki su yüksekliği ve  topraktaki tuzların cinsi ve miktarıdır. Örneğin su alma hızı, hafif  bünyeli topraklarda yüksek ağır bünyeli topraklarda düşük, agregat  şeklindeki yapıya sahip topraklarda yüksek taneli yapıya sahip  topraklarda düşük, kuru topraklarda yüksek nemli topraklarda düşük,  işlenmiş topraklarda yüksek işlenmemiş ve sıkışmış topraklarda düşük,  toprak yüzeyindeki su yüksekliği fazla olduğunda yüksek az olduğunda  düşük ve kireçli topraklarda yüksek, sodyumlu topraklarda düşüktür.
Toprağın  su alma hızı, sulama yöntemlerinin seçimi yanında, yüzey sulama  yöntemlerinde akış uzunlukları ve debiye, yağmurlama sulama yönteminde  başlık debisi ve tertip aralıklarına, damla sulama yönteminde damlatıcı  debisi ve yerleşim aralıklarına, ayrıca tüm sulama yöntemlerinde sulama  süresine etkili olan önemli bir parametredir.
Toprak  bünyesine göre değişen su alma hızı değerleri toprak bünyelerinde  önemli düzeyde farklılıklar gösterebilmektedir. Su alma hızına etkili  olan diğer faktörler de dikkate alınırsa,
 Toprak Bünyesine göre Bazı Su Alma Hızı Değerleri:
   | Toprak bünyesi |  
   | Su alma |  
   | hızı, ram/h |  
   | Kumlu |  
   | 25.0 |  
   | - 250.0 |  
   | Kumlu-tinli |  
  | 13.0 |  
   | -  76.0 |  
   | Tini ı |  
   | 8.0 |  
     | -  20.0 |  
   | Killi-Cinli |  
     | 2.5 |  
     | -  15.0 |  
   | Siltli-killi |  
     | 0.3 |  
     | 5.0 |  
   | Killi |  
     | 0.1 |  
     | 1.0 |  
sulama uygulamalarında toprağın su alma hızının mutlaka ölçülmesi gerekmektedir.
Toprağın  su alma hızının ölçülmesinde ve su alma özelliklerinin belirlenmesinde  birçok yöntem kullanılmaktadır. Burada, karık sulama yöntemi dışında tüm  sulama yöntemleri için geçerli olan çift silindir infiltrometre  ölçmeleri ve karık sulama yöntemi için geçerli olan karıklara giren -  çıkan suyun ölçülmesi üzerinde durulacaktır.
Çift Silindir înfiltrometre Ölçmeleri:
    
Çift  silindir infiltrometre iç içe geçmiş iki metal silindirden  oluşmaktadır. Silindirler genellikle 2 mm kalınlığında sacdan  yapılırlar.Dış silindirin çapı 40 cm,  iç silindirin çapı 20 - 25 cm ve her iki silindirin yüksekliği 40 cm  dir. Toprağa kolayca girebilmeleri için silindirlerin alt uçları  keskinleştirilir.
Infiltrasyon  ölçmelerinin birbirine yakın olacak ve en çok 2 da alan içerisinde  kalacak biçimde 3-5 yerde yapılması ve elde edilen değerlerin  ortalamalarının kullanılması gerekmektedir. Bunun yanında ölçme  işlemlerinin mutlaka işlenmemiş arazide ve sulama başlangıcı için  öngörülen toprak nemi koşullarında yapılması çok önemlidir. Aksi durumda  elde edilen değerler yanıltıcı olur.
Ölçme  işleminden önce, araziyi temsil eden, karınca ve köstebek yuvaları ile  bitki köklerinin oluşturabileceği kanalcıkların, silindire zarar  verebilecek çakıl ve kayaların bulunmadığı düz bir yer seçilir.  Silindirler yatay olacak biçimde seçilen yere konur ve üzerine çakma  plakası yerleştirilir. Çakma plakası, üzerinde çakma sırasında kaymayı  engelleyecek biçimde silindir çaplarına uygun tamponlar bulunan ve  genellikle 3 mm sacdan yapılan düz bir plakadır. Çakma plakasının  üzerinden, geniş tabanlı çelik bloktan oluşan yaklaşık 15 kg  ağırlığındaki bir çakma ağırlığı ile yavaş yavaş vurularak ve yataylık  sürekli denetlenerek silindirler 15 - 20 cm kadar çakılır.
Her  iki silindire, iç ve dış silindirdeki su seviyeleri eşit olacak  biçimde, bir sulamada uygulanacak su derinliği kadar (10 - 15 cm) su  doldurulur. Suyun doldurulması sırasında erozyonu önlemek için iç  silindirin tabanına bir çuval parçasının serilmesi ve su-doldurulduktan  sonra kaldırılmasında yarar vardır.
Su  düzeyi ölçmeleri iç silindirden, bir ölçme aracından yararlanarak  yapılır. Ölçme aracı, mm değerine kadar bölümlendirilmiş bir cetvel  üzerinde bulunan ucu sivri, çengelli ve ölçü göstergeli metal çubuktan  ibarettir. Dış silindire doldurulan suyun işlevi, iç silindirdeki suyun  yanlara doğru hareketini önlemek ve ıslatma alanını genişletmektir.
îç  silindire su doldurulduğu an ölçme aracı ile ilk su düzeyi okuması  yapılır. Bundan sonra, 10 dakika ara ile üç, 15 ve 30 dakika ara ile  ikişer, 60 dakika ara ile bir ve 120 dakika ara ile yeteri kadar su  düzeyi ölçmeleri yapılır ve ölçme zamanları ile su düzeyi değerleri bir  çizelgeye kaydedilir. Ölçmelere, birim zamanda toprak içerisine giren su  miktarı yaklaşık eşit oluncaya kadar devam edilir. Ölçmeler sırasında,  toprak yüzeyindeki su yüksekliği 5 cm civarına düştüğünde silindirlere  tekrar su ilave edilir.
Elde  edilen ölçme sonuçlarından yararlanarak eklemeli zaman, su alma hızı,  ortalama su alma hızı ve eklemeli su alma değerleri hesaplanır. Eklemeli  zaman değerlerine karşılık gelen su alma hızı, ortalama su alma hızı ve  eklemeli su alma değerleri bir militnetrik kağıda işaretlenirse eğri  biçiminde ilişkiler elde edilir. 
 
 
 
  
 
 
 
  
herşey google><
sulama + 
sulama sistemleri + 
otomatik sulama sistemleri + 
damlama sulama sistemleri + 
yağmurlama sulama sistemi + 
manuel sulama + 
rain bird+
sapanca
 
0 yorum:
Yorum Gönder